29 Ağustos 2012 Çarşamba

Sarı nokta’ya dikkat!

Gözde sarı nokta hastalığı olarak bilinen maküla dejenerasyonu riskini azaltmak için bazı sebze ve meyvelerden yararlanabilirsiniz
Yıllardır göz konusunda ABD’nin bir numaralı hastanesi seçilen Johns Hopkins’in Wilmer Eye Institute’un iki şefi var. Biri ön kamera dediğimiz bölümün şefi Prof. Dr. Walter Stark, diğeri de retina bölümü şefi Prof. Dr. Neil Bressler. Neil’in eşi Susan da aynı bölümde profesör. Çok eski arkadaşlarım benim, onlarla imkan buldukça buluşuruz, bazen Türkiye’de, bazen Amerika’da.Bu sefer de New York’tayken, trene atlayıp, onlarla buluşmaya Baltimore’a gittim. Akşam kıyıda harika bir İtalyan restoranında buluştuk. Tabii konu dolanıp, dolanıp göze geldi, ne kadar tıbbi konuşmak istemesek de. Neil, yaşlandıkça görülen ve ilerleyen bir hastalık olan 'Yaşa bağlı maküla dejenerasyonu' nun erken teşhisinin önemini vurguladı, 'Eğer kişiler karşıdaki binanın kenarlarını dalgalı gördüklerini veya kareli kağıttaki çizgileri dalgalı gördüklerini fark ederlerse, vakit kaybetmeden göz doktoruna danışmalılar' dedi. 'Maküla dejenerasyonunu erken safhada yakalamak bize çok şey kazandırıyor, erken teşhis edilirse yapılabilecekler var, geç kalınırsa yapılabilecekler hızla azalıyor' diye devam etti. Tabii yemekte daha derinlere giremedik ama konu hep aklımın bir taraflarında kaldı. İstanbul’a dönünce İntermed’in üçüncü katına, göz doktorumuz Dr. Erdem Öztürk’ün yanına gittim ve bizi bu yaşa bağlı makula dejenerasyonu konusunda aydınlatmasını rica ettim. İşte Dr. Erdem’in uyarıları ve önerileri: Başlıca risk faktörleri Maküla, gözün ağ tabakasında görüntülerin odaklandığı alandır. Bu bölgede ileri yaşlarda oluşan ve ilerleyen görme bozukluğuna, yaşa bağlı maküla dejenerasyonu denir. Gözün keskin görmeden sorumlu olan bölgesidir maküla. Görme bulanıklığı, nesnelerin görüntüsünde bozulma, gördüğünüz alanın merkezinde ya da çevresinde karanlık bir nokta olması, okurken sözcüklerin parçalarının eksik görülmesi gibi görme şikâyetleriniz varsa makula dejenerasyonu düşünülmelidir. Makula dejenerasyonunun tipik özelliklerinden biri de bu hastalıkta kişilerin çevreyi görebildikleri halde, tam önlerinde olanı görememesidir. Yaşa bağlı maküla dejenerasyonu 55 yaş üstündekilerde görme kaybının ön sıradaki nedenlerinden biridir. Yaşa bağlı maküla dejenerasyonunda da birçok hastalıkta olduğu gibi erken tanı, tedavi, önleme ve korunmanın büyük önemi vardır. Bu nedenle, özellikle ilerleyici görme bozukluğu şikâyetleri olanlar, gecikmeden göz doktoruna gitmeliler. Yaşa bağlı maküla dejenerasyonu için risk faktörleri sigara, yaşlanma, damar sertliği ve yüksek tansiyondur. Obezite, kadın olmak, katarakt ameliyatı, fiziksel hareketsizlik, sindirim bozukluğu, antasit kullanımı, aile öyküsü, yetersiz karotenoid alımı, düşük serum çinko düzeyleri, yüksek kolesterol düzeyleri de bu kişilerde saptanan diğer risk faktörleri arasındadır. Meyve sebze riski düşürür Meyve ve sebzelerden zengin bir beslenmenin yaşa bağlı maküla dejenerasyonu riskini düşürdüğünü gösteren çalışmalar var. Günde üç porsiyondan fazla meyve tüketenlerde bu riskin yüzde 36 oranında azaldığı gözlemlenmiş. Bu koruyuculuğun meyvelerdeki antioksidan vitaminlere ve minerallere bağlı olduğu sanılıyor. C ve E vitaminleri, selenyum ve çinkonun da makula dejenerasyonunun ilerlemesini yavaşlatabileceğini gösteren çalışmalar var. Serbest radikalleri etkisiz kılmak için, birçok retina enziminin sentezlenmesi için hem çinko, hem de bakıra ihtiyaç var. Lutein ve zeaksantin alımı yüksek olan kişilerde riskin, yüzde 56 daha düşük olduğu bulunmuş. Ispanak, lahana, kırmızı biber, brokoli, Brüksel lahanası, şalgam, domates, havuç, kırmızı üzüm, kavun ve yaban mersini, bol bol yemeniz gereken zengin karotenoid kaynakları. Serbest radikallere karşı C vitamini ile birlikte etkili olan bioflavonoidler için kırmızı, mavi ve mor renkli meyvelerden yardım isteyebilirsiniz. Balık koruyucudur Balık tüketimi yüksek olanlarda makula dejenerasyonu riski daha düşük. Doktorunuza danışarak, günde 1000 miligram DHA içeren bir balık yağı ürünü almak, size yardımcı olabilir. Üzüm çekirdeği özütü (grapeseed extract) gözdeki ve beyindeki serbest radikalleri temizliyor ve dolaşımı artırıyor. Günde 150 - 300 miligram alabilirsiniz. Soğan, sarımsak ve kapari gibi kükürtten zengin gıdalar göz (ve bütün vücut) için önemli bir antioksidan olan glutatyonun sentezi için gereklidir. İçinde bol miktarda lesitin, kükürt, amino asitler ve lutein bulunan yumurta da gözler için faydalı bir besin kaynağıdır. Bunlardan kaçının Doymuş ve hidrojene yağlardan, şeker ve alkolden, kömüre yakın pişerek kararmış ve yanmış, dolayısıyle zararlı maddeler ihtiva eden ızgara etlerden uzak durursanız, beslenmenizdeki size ziyan verebilecek serbest radikal miktarınızı da azaltmış olursunuz. Sigara vücudunuza doğrudan serbest radikal vermenin en kesin şeklidir. Sigara ve sigara dumanından uzak durun. Düzenli egzersiz gözlerinize giden kan akımını da düzenleyecektir. Gözlerinizi güneşten koruyun, günde beş saatten fazla güneşli ortamda kalanlarda yaşa bağlı maküla dejenerasyonu riski, günde iki saatten az güneşe maruz kalanlara göre iki kat daha yüksek. Kuvvetli güneş ışığında, ultraviyolenin yüzde 98’ini süzen bir güneş gözlüğü kullanın.Dr. Hasan İnsel, Milliyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder